Trump’ın Gazze Planı: Barış mı, Yeni Bir Algı Oyunu mu?
Dün gece Beyaz Saray’dan çıkan haber manşetleri süsledi: Trump ve Netanyahu, 20 maddelik “Gazze Planı” üzerinde anlaştı. Manşetlere göre bu, “tarihi bir barış fırsatı.” Ama perde arkasına bakıldığında, asıl mesele barış değil; algı yönetimi.
MEDYA ANALIZI
Ahmet Turan Yıldız
9/30/20252 min read
Trump’ın Gazze Planı: Barış mı, Yeni Bir Algı Oyunu mu?
Dün gece Beyaz Saray’dan çıkan haber manşetleri süsledi: Trump ve Netanyahu, 20 maddelik “Gazze Planı” üzerinde anlaştı. Manşetlere göre bu, “tarihi bir barış fırsatı.” Ama perde arkasına bakıldığında, asıl mesele barış değil; algı yönetimi.
Manşetlerde Olanlar
İsrail’in Gazze’den “aşamalı çekileceği” vaadi.
Esirlerin serbest bırakılacağı açıklamaları.
Gazze’nin yeniden inşası için uluslararası destek vaatleri.
Trump’ın “sonsuz barış” söylemi.
Manşetlerde Olmayanlar
Silahlar: ABD’nin İsrail’e yıllardır yaptığı milyarlarca dolarlık doğrudan ve dolaylı silah satışları bu planla hiç ilişkilendirilmiyor. Aynı bombalar Gazze’yi yıkarken, aynı ülkeler “barış”tan söz ediyor.
Gözetim Düzeni: Gazze’nin yönetimi, Filistin halkına değil, “teknokrat” adı altında Batı’nın onayladığı bir komiteye bırakılacak. Yani kendi kaderini tayin hakkı bir kez daha rafa kalkıyor.
Ekonomik Çıkar: “Yeniden inşa” projeleri, aslında dev ihaleler ve özel ekonomik bölgeler üzerinden küresel sermayeye açılma anlamına geliyor.
Algı Oyunu: Dünyanın pek çok devleti birbiri ardına “Filistin Devleti”ni tanıyor ama Gazze’den bahsetmiyor. Tanınan, sınırları belirsiz bir devlet; görmezden gelinen, bombaların altında yaşayan gerçek halk.
Görmediğimiz Noktalar
Sessizlik: Müslüman ülkelerin büyük kısmı bu plana sessiz kalıyor; sesi çıkanlar ise çoğunlukla medyayı kullanarak halklarını farklı düşünmeye yönlendiriyor.
Kaostan Düzen: İki yıldır süren savaş, milyonların hayatını yıktı. Şimdi aynı güçler, “kaosun ardından düzen” getiriyormuş gibi sahneye çıkıyor. Oysa kaosu başlatan mekanizma yine onların eliyle çalışmıştı.
Bastırılan Sesler: Gazze’deki sivillerin, yerel gazetecilerin, bağımsız araştırmacıların itirazları duyulmuyor. Manşetlerde yalnızca liderlerin sözleri var.
Asıl Soru
Barış planı diye sunulan şey, gerçekten halkın özgürlüğünü mü getiriyor, yoksa yeni bir vesayet düzenini mi kuruyor?
Gazze’nin geleceği neden Washington’un ve Tel Aviv’in masalarında çiziliyor?
Neden barış denince hep “silahları verenler” konuşuyor, silahların hedefinde olan halk değil?
👉 Sonuç: Trump’ın Gazze planı, umut manşetleriyle pazarlanıyor. Ama satır aralarında okunan, Filistin’in değil küresel siyasetin çıkarlarının güvence altına alınması. Bugün “çekilme” deniyor, ama aslında Gazze bir kez daha gözetim ve kontrol düzenine mahkûm ediliyor.